17 Şubat 2012 Cuma

72

beni en çok öldüren özleyenlerim oldu. ve bu beni her seferinde yaşamak için daha bir kırbaçladı.

özlemin bir suç aleti olarak kullanılmasının ardından, yasal ve yasadışı bazı girişimlerde bulunduğumu inkar edemem. bunu yapma sebebim taktik ve tarzınızı geliştirmenizi sağlamak ve yaratıcılığınızı zenginleştirmeniz içindi.

şimdi yalnızım. ki herkes yalnızmış! kimin neden ve ne kadar yalnız olduğunu bilemem fakat kendi yalnızlığımdan hiç şikayetçi değilim, bugüne kadar da olmadım. kendi başımın çaresine bakacak kadar büyüdüm sanırım. "büyüdün ya" diyor Abidin. Abidin benim hakkımda her bir boku bilir ve yerli yersiz konuşur. Benim alıştığım gibi sizlerin de O'na alışması gerekecek. ya da iplemeyin olup bitsin. bir zamanlar ben de öyle yapmıştım ama umursamamayı başaramadım.

Rajaz dinliyorum. sakin bir iş günü. masamda işlenmiş cinayetlerin çetelesini tutabilirim istesem. ama bunu şu an yapmak yerine yazmayı yeğliyorum. yazarsam diyorum, yazarsak belki de deşifre edilebilir bazı sonuçlar ve nedenleri. ki biraz daha derin bir nefes alabiliriz. yazalım, yazalım da nereye kadar.

havalardan bahsetmem abes olur biliyorum. yazmak içinde yazılmaz hani.insan yazdığında anlatacak bir şeyleri olmalı diye düşünüyorum. bir derinliği, bir bakış açısı olması dediklerinin. her şeyin olur olmaz yazılması çevre kirliliği yaratacağı gibi zaman zamanda bu bir gürültü olarak nitelendirilebilir bazıları tarafından.

neymiş Abidin Paşa, anlatacak bir şeyin yoksa, oturup susacakmışsın.

sus o zaman, sus ki duyulsun bekleyişinin fısıltıları.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder